Kızım 3 aylık olana
kadar bir bebek arabamız yoktu. Kanguru ile (bkz. bebek butiği)dışarı çıkarıyorduk. Bu
dönemde kanguru ile doktora, parklarda dolaşmaya, ev gezmelerine, alışverişe, kafelere gittim ve hiçbirinde zorlanmadım aksine
arkadaşlarım bebekle evden çıkmayı bir proje gibi anlatırdı ama ben kangurunun
fermuarlı gözünde her zaman bir yedek kıyafet, alt bezi ve havlu bulunduğu için
çıkmam gerektiğinde başka hiçbirşey düşünmeden kızımı kanguruya atıp 5 dakikada
evden tek başıma çıkabiliyordum. Bu rahata rağmen neden bir de bebek arabası
aldın derseniz – ki biz bunu kendi kendimize çok dedik – sanırım en çok
dışarıda bir kafeye veya restorana gittiğimizde birşey yiyip içerken kızımın üzerine dökme ihtimalimden rahatsız olmam ve onun da yanımızda oturmasını
etrafı izlemesini istememdi. Evde bu amaçla kullandığımız bir “ev tipi ana
kucağı” var. Mothercare’den 25 liraya aldık, kızım burada oturup elleriyle
oynamaya ve bizimle konuşmaya çalışmaya bayılıyor. Ben de aynı muhabbeti dışarı
çıktığımızda da yaşayalım istiyorum.
Bir de büyükannelerin
ne zaman araba alacaksınız diye ısrarla sorması da etkili tabii onların kanguruyu
kullanmaları pek mümkün değil yaşları itibariyle. İşte bu sebeplerden herkes
gibi bin bir araştırmalar sonucu aldığımız arabamızla (Quinny Senzz) ilk gezimizi evimizin
yakınlarındaki dikmen vadisinde yaptık. Evden çıkmak eskisi kadar kolay olmadı
tabii. Ben de arabanın sepetine güvenerek biraz fazla eşya aldım. Yine de 10-15
dakikada hazırlanabildik denebilir.
Dikmen vadisine
inmek için iki kere merdivenli yollardan geçmek gerekiyor ardından da dik bir
yokuş, tam deneme parkuru yani. Merdivenlere gidene kadar bile zorlandım,
herhalde bu arabaları gelişmiş ülkelerin düzgün kaldırımları için yapıyorlar,
bizim savaştan çıkmış görünümlü delik deşik kaldırımlarımıza pek uymuyor.
Kaldırımda park eden arabaları, kaldırımı tamamen kaplayan direkleri, elektrik
panellerini, ve çöp tenekelerini de düşününce yürüyüşün yarısı kaldırıma inip
çıkmakla geçiyor üstelik kaldırımlar yüksek ve arabalar için eğimli iniş yeri
yok. Bu vesileyle tekerlekli sandalye kullanan insanlara ülkemizde neredeyse
yaşam hakkı bile verilmediğini de anlamış oldum. Merdivenlere geldiğimizde
arabayı kapatıp, kızı tekrar kanguruya alıp arabanın sepetini de boşaltmak gerekti
(bu yüzden sepete güvenip çok eşya almamak lazımmış). Bir elimde eşyalar bir
elimde araba zar zor indim. Dik yokuştan arabayla inmek de bir o kadar zor ve
tehlikeli bence. Zar zor vardık vadiye ama vadide arabayla dolaşmak çok
eğlenceliydi.
Bu deneyimin
sonunda kangurumun değerini daha bi anladım. Bir kaç gün sonra
tek başıma evden annemlere giderken de arabayı götürdüm taksiye binerken kapa
inince tekrar aç bebeği ve eşyaları yerleştir beni çok kastı, belki çoğu anne
alışıktır ama ben kangurunun rahatlığına alıştığım için bana çok yük gibi
geliyor. Bu nedenle her çıktığımda yanımda götürmemeye karar verdim bazı yerler
arabayla çok güzel mesela göl kenarı, orman yürüyüşleri gibi uzun ve kızımın
görmesini istediğim yerler ama alışveriş, ev ziyaretleri gibi durumlarda arabayı
yanımda taşımanın hiç anlamı yok.
merhabalar ,
YanıtlaSilBenim 6 yaşındaki kızın ilk arabası da senzz, şimdi 9 aylık 2.kızımız NİL dünyaya geldi.
Tüm quinny sennz kullanan formları okuyorum,maalsef arabayı kurarken gecen hafta yaslanma koltuğunun arka bağlantısını kıdım.sadece bu parçayı bulamıyorum..
bende paylaşım dünyasında bu arabayı kullananlardan bu arkası ayarlanabilir ,yatar kısmı rica ediyorum..eğer hala bir bebeğiniz yoksa ve birine vermediyseniz bana bu iyiliği yaparmısınız diye soracaktım..
çok çok tşk
ismail tünay
05322101360